Balık avında bu kadarına da pes diyemedik, olanlar oldu! :)

Aksilikler geldiğinde hep üst üste gelir derler ya, aynen öyle! 🙂 Avın önceki akşamında ananem ansızın fenalaştı, sabah gitmeyeyim derken, annem durumunun iyi olduğunu iletti. Hoş, gurbet elde yapacak çok bir şey de olmuyor. Şükür ki durumu artık iyi.

Sabah evden çıkarken elektronik çapanın aparat kilidini uzun uğraşlar sonucunda bulur bulmaz, hızla limana doğru yol aldım. Limana geldiğimde telefonları evde unuttuğumu farkettim. Sağolsun evden eşim getirdi. 🙂
Benzini tekneye doldurup tam denize çıkmaya hazırlanırken, treylerin tekerinin indiğini gördük. Levent Çiftçi arkadaşımızın yardımıyla lastiği tekrardan şişirdik ve denize indik. Artık limandan çıkıyorduk ki motor guide kumandasının arabada kaldığını farkettim ve hoooop geri döndüm! 🙂 Halimizi görenler, “abi siz bugün ya çok büyük bir balık tutacaksınız
ya da burnunuz .oktan kurtulmayacak” dediler. Nitekim haklıydılar ancak iki seçeneğin birden başımıza geleceğini kim akıl edebilirdi ki? :))

Yazılı orkinos avlayıp, kuzu balığı takımıyla trolling tekniğiyle av yapmayı planlıyorduk. Çapari ile yem balığı yakalamaya çalışırken, saldıran mineri (kuzu balığı, sarıkuyruk) suyun üstüne çıkarak kendini görüntületmekten hiç çekinmemişti. Hemen bir heyecan kuzu takımlarını indirdik ama orada da balon balıkları bizi rahat bırakmayacaktı! Dedik ki biz özümüze dönelim, tai rubber yapalım, jigging yapalım da iki balık alalım. Nitekim iade edilen 2 fangriden sonra gelen güzel boy bir fangri herşeyi unutturacaktı. Ama bu sefer de İbrahim Mercan kamışın ucunu kırdı. 🙂 Tam çok şükür her şey bitti derken, harika bir balık light jigging takımına binmişti. Artık bu kadar gudubetlikten sonra, o balığı kenara alabilecek miydik? 🙂 Detaylar videoda…

İyi seyirler.